fbpx
 

Oral Kanserler nedir?

Oral (ağız) kanserleri; çoğunlukla alt dudak olmak üzere ağzın içinde, gırtlak bademcikler veya tükürük bezlerinin arkasında oluşan kanserleri kapsamaktadır. En sık görüldüğü bölgeler; ağız tabanı ve dil. Hemen hemen tümü; ağız, dil ve dudakları kaplayan mukozadan, çok katlı yassı epitelyum (skuamoz) hücrelerden kaynaklanıyor. Erkeklerde kadınlara göre 2 kat daha fazla görülen ağız kanserlerinin erken dönemde fark edilebilmesi için düzenli olarak doktor ve diş doktoru muayenesinden geçmek gerekiyor.

Mümkün olduğu kadar erken aşamada yakalanması tedavi başarı oranı için son derece önemli olurken, bu bölge tümörlerinin tedavisinde cerrahi ön planda olmaktadır. Cerrahi mümkün olduğu kadar geniş, güvenli, cerrahi sınır bırakılarak yapılmalı ve mutlaka operasyon sırasında çıkartılan cerrahi alan patoloji(frozen) ile desteklenmelidir. Bazı vakalarda cerrahiye ek olarak kemoterapi uygulanabilir. Ağız içerisindeki bir kanserin tedavisinde mutlaka boyun diseksiyonu yapılması (sert damak hariç) gerekir.

Kanser hastasında ağız yarası - oral mukozit | Prof. Dr. Mustafa ÖZDOĞAN

Oral Kanseri Türleri Nelerdir?

Ağız kanseri, kanserin (karsinom) büyümeye başladığı hücre tipine göre kategorize edilir. Skuamöz hücreli karsinom, 10 vakadan 9’unu oluşturan en yaygın ağız kanseri türüdür.

Daha az yaygın olan ağız kanseri türleri şunları içerir:

  • Tükürük bezlerinin içinde gelişen kanserler olan adenokarsinom
  • Kemik, kıkırdak, kas veya diğer dokulardaki anormalliklerden büyüyen sarkom
  • Cilt pigmenti veya rengi (melanositler) üreten hücrelerde kanserin başladığı oral malign melanom. Bunlar, genellikle kanayan çok koyu, benekli şişlikler olarak görünür.
  • Genellikle lenf bezlerinde bulunan hücrelerden gelişen lenfoma. (Ağızda da büyüyebilirler.)

Öte yandan ağız kanseri, ‘baş ve boyun kanserleri’ çatısı altında yer alan bir kanser türüdür. Diğer baş ve boyun kanseri türleri arasında şunlar yer alır:

  • Gırtlak kanseri
  • Nazofarenks kanseri (Boğazın üst kısmını oluşturan burnun arkasındaki alan (yutak)
  • Orofarenks kanseri
  • Hipofarenks kanseri
  • Tiroid bezi kanseri
  • Burun ve sinüs tümörleri
  • Yemek borusu kanseri

Oral Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Ağız kanseri belirtilerinden herhangi birinin 2 haftadan fazla sürmesi durumunda vakit kaybedilmeden bir doktora başvurmak önemlidir. Ağız kanserinin belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • İyileşmeyen ağız/dudak yarası
  • Ağız içinde yumru veya şişlik
  • Ağız içinde beyaz veya kırmızı yamalar
  • Ağzın içinde rengi solan ve bu şekilde kalan bir alan
  • Yanaklarda yumru veya kalınlaşma
  • Uzun süredir iyileşmeyen boğaz ağrısı
  • Ses kısılması
  • Kötü ağız kokusu
  • Çiğneme veya yutma sorunu
  • Çeneyi ve dili hareket ettirememe sorunu
  • Dilde veya ağzın bir bölümünde uyuşma
  • Dişlerin etrafında ve çenede hissedilen ağrı
  • Açıklanamayan kilo kaybı
  • Sürekli boğaza bir şey takıldığını hissetmek

Ağız Bölgesi Kanserlerinden Korunma Yolları Nelerdir?

  • Sigara ve alkol gibi kanser yapıcı maddelerden uzak durmak,
  • Düzenli doktor ve diş hekimi muayenesinden geçmek,
  • Ağızda mevcut ise yaraya neden olabilecek diş ve protezleri tedavi ettirmek.

AĞIZ KANSERİ NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Ağız kanserinde teşhis süreci fiziksel muayene ile başlar. Semptomlar olsun veya olmasın, diş hekimi rutin bir kontrol sırasında ağızda anormal bir doku değişikliğini fark eder, herhangi bir yumru veya kitle hissedebilir. Direkt muayenesi veya küçük bir biyopsi teşhisi koydurabilir. Teşhis konulduktan sonra doktor kanserin ağız boşluğunun ötesine yayılıp yayılmadığını, kanserin boyutunu çeşitli testlerle belirleyecektir. Tüm kanserlerde olduğu gibi ağız içi ve dudak kanserlerinde erken tanı, tedavide hayati bir önem taşıyor. Kanserin erken devrede yakalanabilmesi için düzenli doktor ve diş doktoru, check up muayeneleri yaptırmakta yarar var. Yapılacak olan testler şunları içerebilir:

  • Baş ve boynun MRI taraması
  • Lenf düğümlerinde kanseri aramak için göğüs BT taraması
  • Vücudun diğer bölgelerinde kanser aramak için Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) taraması
  • Doktor, ucunda küçük bir kamera bulunan bir tüpü boğazdan aşağı kaydırarak gırtlak, yemek borusu ve akciğerlere de bakabilir.

A closeup of a diseased tongue in which a red spot glosses. burning and discomfort of the tongue Premium Photo

Oral Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

İlaçlı kanser tedavisi olarak da bilinen kemoterapide, kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyen ilaçlar kullanılıyor. Bazen cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanıyor. Kemoterapide kullanılan ilaçların çeşitli yan etkileri var. Karaciğer ve böbrekler üzerine geçici de olsa olumsuz etkileri olabiliyor. Bu nedenle kemoterapi, karaciğer ve böbrek fonksiyonları bozuk olmayan hastalarda kullanılmaya çalışılıyor.

Başka bir yan etki ise, hastanın saçlarının dökülmesi. Ancak bu durum geçicidir. Saçlar, tedavi sonrasında yeniden çıkıyor. Bulantı ve kusmalar, en sık görülen yan etkilerdir. Bu yan etkilere, iştah kaybı ve halsizlik eşlik edebiliyor. Kemoterapi ilaçları bağışıklık mekanizmasını da geçici de olsa zayıflatacağından hasta enfeksiyonlara açık hale gelebiliyor. Bu nedenle çok dikkatle kullanılması gereken bir tedavi türü olarak tanımlanıyor.

Cerrahi

Tümörün kendisinin veya komşu çevre dokularla çıkarılması gerekirse lenf bezelerinin de temizlenmesini içeriyor. Yemek yeme zorlukları nedeniyle cerrahi işlemden sonra bir süre ağrı tedavisi gerekebiliyor. Özellikle doku ödemi ve şişliğinin düzelmesi birkaç hafta sürebiliyor. Bu zaman içerisinde beslenmeye yönelik zorluklar uygun diyet programlarının uygulanması ile giderilebilir. Tedaviyi üstlenen ekip; hasta cerrahi olarak iyileştikten sonra radyoterapi veya kemoterapi ile devam edilip edilmeyeceğine karar veriyor.

Radyoterapi

Basit olarak; ağız ve boğaz bölgesine uygulanan yüksek enerjili ışınların kanser hücrelerini ortadan kaldırarak kanserin yayılımının önüne geçilmesi olarak açıklamak mümkün. Radyoterapi dozları tümörün büyüklüğü ve yerleşimi göz önüne alınarak belirleniyor. En sık görülen yan etkiler ise; ağız kuruluğu, diş kayıpları, boğaz ağrısı, diş etlerinde kanama ve ağrı, ağız içi yaralarında gecikme, lokal enfeksiyonlar, çene ekleminde sertlikler, koku ve tat duyusunda değişiklikler, ciltte hafif yanıklar ve yorgunluk. Tedavi süresince hastanın ağız içi bakımının özenle yapılması gerekiyor. Tüm yan etkilere karşı KBB hekimi uygun bir destekleme tedavisi ile hastanın süreci atlatmasında yardımcı olabiliyor.